Türkiye geçmiş savaşlarda hiç bir zaman kimsenin esareti altında kalmamıştır ta ki Atatürk'ün Yönetiminde olan savaşa kadar.


Kanının son damlasına kadar savaşıp toprakları için savaşan ve savaşı kazanan halka sormadan masada gizli anlaşmalar yaparak toprak verilmesine razı olmuştur ve o da yetmiyormuş gibi ülkesine saldıran düşman ülkelere Türkiye yüklü şekilde tazminat ödemek zorunda bırakılmıştır.
O da yetmezmiş gibi savaşıp kazanılan Türkün kendi topraklarında belki de 100 yıldan fazla süreli anlaşma imzalanmış, anlaşma da kendi belirledikleri kanunları ve sınırları çizip Lozan denilen esarete mahkum etmişlerdir.

O da yetmezmiş gibi o dönem halk sefil ve perişan halde iken ingiliz ve haçlıların Türk halkına kendi dediklerini yaptırmak için kendi giyim tarz ve adetlerini Atatürk'ün diktası ile ülkeye sokmuşlardır.
Diktaya uymayanlar hakkında idam cezası ve ağır cezalar uygulanmıştır.

Türk ve Osmanlı tarihi boyunca asla böyle bir anlaşma ve esarete hiç bir devlet adamı boyun eğmemişti.

Evet son Savaşla birlikte Haçlı ve İngiliz planı devreye girmişti.
Atatürk'e "Seni içerden ve Dışardan destekleyeceğiz Bu halk seni hep kahraman görecek bu garantiyi sana veriyoruz sen öldükten sonra bile bu devam edecek Yeter ki isteklerimizi yerine getir istediklerimizi ver" dediler.
Ve planları 100 yıla yakındır işliyor hep böyle olacak sanıyorlar..

Ama bir şeyi unutuyorlar Çünkü Türk 100 yıl geçse de 1000 yıl geçse de kendine yapılan iyiliği de kötülüğü de asla unutmaz. Gün gelir hesabını sorar

Herşeyin Farkındayız

İstikamet kızıl elma uyanma vakti geliyor